Ana içeriğe atla

essere o non essere

Evet ben üniversiteye girdiğimden beri toplam 3 yıl geçti. dile kolay. İlk kabul edildiğimdeki sevincimi hatırlıyorum da lisedeki en iyi arkadaşımla telefonda konuşuyorduk, bir yandan mutlu bir yandan beni teselli etmeye çalışıyor Boğaziçi çıkmadı diye bende artık sallamışım napacam ya çıkmadıysa çıkmadı benim için önemli olan tarih okumak. İkimizde mutluyuz çünkü birimiz ülkenin karadeniz kısmında yaşıyor birimiz marmara dolayısıyla hiç görüşemiyoruz ama artık aynı üniversitede okuyacağız. Hayatım boyunca hayalini kurduğum şehirde okuyacağım, benim gibi tarihle ilgilenen insanlarla tanışacağım, yeni diller öğreneceğim, sonunda aptal matematik dersini almayı bırakıp gerçekten tarihle ilgili bir şeyler öğreneceğiz. Üniversiteye ilk giriyorum, bir hoca kürsüye çıkıyor ve objektif tarihçiler olamayacaksınız diyor bende niye düşünüyorum bu hoca aptal herhalde niye olamayalım hahaha, yeni insanlarla tanışıyorum birbirlerine fikirlerini kabul ettirmek için bağırıyorlar ve tek konuştukları konu futbol bu da beni tiksindiriyor bende onlardan uzaklaşıyorum. İlk yıl boyunca hiçbir şey öğrenmiyorum okuldan ve istanbuldaki insanların çok sinirli, sürekli acelesi olan insanlar, hocaların öğrenciyi umursamayan, bir şey katmaktansa hiçbir şey yapmamalarına rağmen yardımcı olmak dahil hiçbir şey yapmayan tavırları var. İkinci sınıfta bir dile başlamam gerekiyor bende Rusçaya başlıyorum çünkü farklı diye düşünüyorum. Öğrenmekte o kadar zor olmasa gerek. Hayatın size ne getireceğini asla bilemiyorsunuz. Evet öğrenmesi çok zordu. Şimdi geriye dönüp kendime soruyorum. Lisede hayalim İtalyanca öğrenip Floransa'da yaşamaktı, niye kendine böyle bir şey yaptın? Bilmiyorum çok spontane gelişen bir şeydi ve dil öğrenmek fikri o kadar da kötü durmuyordu asla yine düşününce dil öğrenmek kötü bir şey değil ama keşke İtalyanca ile başlasaydım çünkü ben latin dünyasına aşığım. 3.sınıfa geldik, ben hala tarih için çabalayan yabancı diller öğrenmeye çalışan insanlarla tanışamadım. Senenin başında E'yle tanıştık. Tam istediğim hayata sahip. İtalyanca, İspanyolca,Fransızcası var ve bu sadece bildiği 3 dil. Sanırım beni hayal kırıklığına uğratan en büyük etken onun üzerinde olumlu bir etki bırakamamaktı. Sonra Ö'nün kitaplarını okumaya başladım. Hayatını araştırdım. Boğaziçi edebiyat mezunu, sürekli okuyor, yeni diller öğreniyor dünyanını geziyor. Düşünüyorum ki bu benim hayalim. İşte ben böyle biri olmak istiyorum sürekli araştıran, öğrenen, yeni şeyler ortaya koyan. Okulda derslerine girmek zorunda kaldığım hoca casus belgelerinden kitap mı yazılır, sadece venedik arşivleri kullanılarak eser mi verilir diyince bende bu insanlar bu cahillikle buraya nasıl geldi diye düşünüyorum hocalar böyle olunca öğrencilerde doğal olarak daha da cahil oluyor. 3.sınıfta Osmanlı çalışmak istediğini söyleyen bir kız Paleografya dersinde hocam ben Osmanlıcayı bilmiyorum nasıl öğrenebilirim diyor e kızım sen hiçbir şey bilmiyorsun ki Osmanlıcayı öğrenesin diyesi geliyor insanın. Okulda Boğaziçinden mezun insanlarla tanıştım. Gerçekten hiçbir etki bırakmamış okul üzerlerinde, bazıları bu okulda okumayı hak etmiyor. Bu sene İtalya'ya gidiyorum artık hayallerimi gerçekleştirmeye kararlıyım. Her şey benim istediğim gibi olacak artık, kimse benim adıma karar veremez. İlk hedefim bu aptal okuldan kurtulmak ve İtalyanca ile İspanyolcayı iyice öğrenmek. Kendimi bilgili, bilgiyi paylaşmayı seven, emeği taktir eden, meraklı, birden çok yabancı dil bilen çevrili görmek istiyorum artık,hak ediyorum bence bunu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mükemmel misin yoksa mükemmel misin?

Şarkımı açtım da geldim. Nası bi dönemdi bu ya kendime en yakın zamanda bi tatil öneriyorum. Bildiğin bütün ilklerimi ve garipliklerimi bu dönem yaşamışım. Anlatılacak ve unutulacak o kadar çok şey var ki. Bu dönem tam bir self doubt dönemi yaşadım kendimce ama beni destekleyen canım annem ve arkadaşlarım oldukça böyle mükemmel devam edeceğim. Ben niye bu okula geldim bu arada ya böyle boktan bi yer olamaz cidden, hiçbir şey mi katmaz bi insana bi yer. Hele Avrupa Tarihi var diye birinci ve ikinci dönem aldığım ve okuduğum kitaplar sonrasında ilk dönemdeki derste hocanın ben Rönesansı bilmiyorum diye anlatmaması ve kendini kasarak anlatması, ikinci dönemdeki derste hocanın olayı acayip basite indirgeyip sanki özürlülere anlatırmış gibi anlatması acayip bi hayal kırıklığıydı. Hele maalesef hocamız Mr.Egoist'ten ders aldığımız için bütün arkadaş grubumla üzgünüz. Bu kadar az şey bilip bakın ne kadar iyiyim diyen ancak bu kadar aptal biri olabilirdi herhalde neyse kurtulduk bi daha d...